Chicago Üniversitesi'nden profesör Vitaly Prakapenko liderliğindeki bir grup Amerikalı fizikçi, ilk kez laboratuvar koşullarında, oksijen iyonlarından sert bir kristal kafesin oluştuğu ve hidrojen iyonlarının içinden serbestçe hareket ettiği bir su durumu olan süper iyonik buz elde etti.
Daha önce, bilim adamları laboratuvar koşullarında sadece bir kez süper iyonik buz (buz XVIII) elde etmeyi başardılar. Bu, elmas bir mengeneye sıkıştırılmış bir su damlasının bir lazer tarafından oluşturulan bir şok dalgasına maruz bırakıldığı dinamik bir deney sırasında yapıldı. Sonuç olarak, sadece birkaç dakika için var olan süper iyonik buz oluştu.
Yeni deneyde bilim adamları farklı bir yaklaşım seçtiler. Gezegenlerin çekirdeklerinde görülene benzer yüksek yoğunluklu basıncı yeniden oluşturmak için elmas bir mengene kullandılar. Daha sonra, bir damla suyu aşırı sıcaklıklara ısıtmak için gerekli olan parlak X-ışınları ışınları üretmek için Gelişmiş Foton Kaynağı senkrotronunu kullandılar. Deney sırasında, daha önce inanıldığı gibi süper iyonik buz oluşumunun 50 GPa'lık bir basınç gerektirmediği de tespit edildi. 20 GPa'lık bir basınçta olağandışı bir malzemeden bir numune elde etmek mümkün oldu.
"Kafesi köşelerinde oksijen iyonları ve aralarında hidrojen iyonları bulunan bir küp hayal edin. Yeni süperiyonik faza girdiğinde, kafes genişler ve oksijen iyonları yerinde kalırken hidrojen iyonlarının hareket etmesine izin verir. Bu, yüzen hidrojen atomlarından oluşan bir okyanusta yer alan katı oksijen kafeslerine benziyor."
Süper iyonik buzun sadece uzak gezegenlerde değil, Dünya'da da var olduğu belirtilmektedir. Bilim adamlarına göre, Dünya yüzeyini kozmik radyasyondan koruyan gezegenimizin manyetik alanının korunmasında rol oynuyor. Mars veya Merkür gibi gezegenlerin manyetik alanı yoktur, bu da onları kozmik radyasyonun ve diğer faktörlerin agresif etkilerine karşı duyarlı hale getirir. Bilim insanları düşünmek, süper iyonik buz çalışmasının yaşamı sürdüren gezegenlerin araştırılmasında önemli bir rol oynayabileceğini söyledi.
Ayrıca okuyun:
- "Evrenin güçlü gama ışını patlaması", uzay enkazının bir yansıması olduğu ortaya çıktı.
- Yeni bir yerçekimi dalgası dedektörü, evrenin başlangıcından olası bir sinyali yakalayacak